Welcome to Our Website

Kılıçdaroğlu polemiğe doymuyor… Uğur Dündar’dan yanıt gecikmedi

Bir televizyon programında kullandığı ifadelerden ötürü gazeteci Uğur Dündar’a yönelik sert mesajlar içeren bir mektup yayınlayan eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, Dündar’dan yanıt gecikmedi. Dündar, yayınladığı mesajda Kılıçdaroğlu için “Hırsınız size yalan söyletiyor” ifadelerini kullandı.

31 Mart seçimlerinden büyük bir zaferle ayrılan Özgür Özel yönetimindeki CHP, yeni tartışmaların fitilinin ateşlenmesine neden oldu.

Alınan zaferin ardından yeniden 14-28 Mayıs seçimlerinin muhasebesi yaşanırken, gazeteci Uğur Dündar, Sözcü TV canlı yayınında eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirel ifadeler kullanarak, yaşanan mağlubiyetin tek sorumlusunun Kılıçdaroğlu olduğunu iddia etmişti.

Kılıçdaroğlu, Dündar’ın açıklamalarına sosyal medya hesabından yanıt verirken, Dündar’ın gazetecilik geçmişinin şaibelerle dolu olduğunu içeren imalarda bulundu ve söylenenlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti. Eski CHP lideri, “Sağdan soldan vatan evlatlarının idamlarıyla sonuçlanan 68 kuşağı fırtınasında gemisine dalga vurmamış Uğur Dündar, 1980 darbesinin ‘Bizim Uğur’u, TRT Genel Müdürü…” ifadelerini kullandı.

Dündar, kendisine verilen yanıta karşılıksız bırakmadı ve sosyal medya hesabından şu ifadeleri kullandı:

“Sayın Kemal Kılıçdaroğlu,

Bana açık mektup yazmışsınız.

Ancak kullandığınız kaba üslubun yanı sıra, mektubunuzun iftira ve yalanlarla dolu içeriğini okuyunca

“Acaba Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun X hesabı kötü niyetli birilerince ele geçirilmiş olabilir mi?” diye düşünmekten kendimi alamadım.

Zira size hakaret etmedim, iftira atmadım, kişilik haklarınıza saldırmadım, özel hayatınıza lâf etmedim.

Sadece yerel seçim sonuçlarının, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde kendi adaylığınızı dayatmak yerine,

Sayın Ekrem İmamoğlu veya Sayın Mansur Yavaştan birini aday göstermiş olsaydınız, onların seçimi rahatlıkla kazanabileceğini gösterdiğini belirttim.

Bunu sadece ben söylemiyorum, sokaktaki hemen herkes ifade ediyor.

Ayrıca 39 milletvekili armağan ettiğiniz bazı masa ortaklarınızın son seçimlerde yüzde 1’lik oy oranını bile tutturamamaları da bu görüşü doğruluyor.

Bunda kızıp köpürecek ne var?

Sayın Kılıçdaroğlu hırçınlığınızı anlıyorum.

Zira sizin Sayın Tayyip Erdoğan’a karşı girdiğiniz tüm seçimleri kaybetmiş ve CHP’nin oy oranını yüzde 25’e sabitlemiş olmanıza karşın, Sayın Özgür Özel, Genel Başkan olarak katıldığı ilk seçimde

bu yüzde 25’lik cam tavanı paramparça ederek partisini yüzde 38 oyla 1. yaptı.

Yani sizin gitmenizle başlayan değişim, zafer kazandı.

Sayın Kılıçdaroğlu,

Yazdığınız kin ve öfke dolu satırlarla

sizin genel başkan seçildiğiniz günden beri bana yapıştırılmaya çalışılan “Kılıçdaroğlu’nu Uğur Dündar parlattı. Dengir Mir Mehmet Fırat ve Melih Gökçek ile açık oturum yaparak onun önünü açtı” YAFTASINI YALANLAMIŞ OLDUNUZ!

Beni gereksiz yere töhmet altında kalmaktan kurtardınız.

Kemal Bey,

Size karşı hiçbir kötü düşünce ve davranışta bulunmadığım gibi Sayın Ekmelettin İhsanoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı gösterme gafletinizde bile, AKP’ye karşı sizi destekledim.

Ama CHP’yi kuruluş felsefesinden, Atatürk’ün çizdiği rotadan uzaklaştırma ve sağcılaştırma çabalarınızı da eleştirdim.

Kemal Bey,

Hırs ve kinle kaleme aldığınız satırlarda farkına varmadan kendinizle çeliştiğinizi de görmemişsiniz.

Öyle ya mektubunuzu okuyanlar şöyle düşünmezler mi?

“Ey Kemal Kılıçdaroğlu madem Uğur Dündar kötü bir gazeteciydi, neden en kritik zamanlarda röportaj için hep onu seçtiniz?”

Hırsınız size YALAN DA SÖYLETMİŞ.

TRT Genel Müdürü… demişsiniz!

Ne 12 Eylül döneminde, ne de öncesi ve sonrasında TRT Genel Müdürü olmak, aklımın ucundan dahi geçmedi.

Çünkü büyük başarıyla yaptığım ve beni yıllarca “Türkiye’nin en güvenilir kişisi seçtiren” bir işim vardı.

Yalanlarınız bununla da sınırlı kalmamış.

Sevgili arkadaşım Tarık Akan’ı da hırs ve kininizi kusmaya alet etmişsiniz.

Merhum Tarık ile arkadaşlığımız gençliğimizde kavga ile başladı. Ama sonra çok iyi iki dost olduk. Bunun en yakın tanığı da Tarık’ın yakın arkadaşları ve sevgili Müjdat Gezen’dir. Ayrıca vefatından sonra Tarık’ın isminin, yaşadığı Bakırköy’de ki Özgürlük Parkı’na verilerek TARIK AKAN ÖZGÜRLÜK PARKI olması için çok uğraştım. Keşke siz de CHP Genel Başkanı olarak bir omuz verseydiniz de başarabilseydik!

Ayrıca bana karşı yaptığınız sert çıkışı, yıllarca yenildiğiniz AKP iktidarına karşı gösterebilseydiniz.

Sayın Kılıçdaroğlu,

X hesabınızın kötü niyetli kişilerce ele geçirilmiş olabileceğini düşündüren bir başka husus da 28 Şubat’taki haberlerimle ilgili olarak “muhbir” ağzını kullanmış olmanız.

Kemal Bey,

Hayatım boyunca yaptığım tüm haberleri getirin, altına yine imzamı atayım.

Zira vicdanen duvara yatak resmi yapıp karşısında mışıl mışıl uyuyacak kadar rahatım.

Yanlışım olmuş mudur, binlerce haber içinde bir iki tane olabilir. (Onun da hesabı mahkemelerde sorulabilirdi.)

Kemal Bey,

Çok şaşkınım.

Zira yapmanız gereken bana yalan ve iftiralarla saldırmak değil “Ben neden daha önce çekilip CHP’nin önünü açmadım” diye sormak olmalıydı.

Bakın Sayın Özgür Özel, Sayın Ekrem İmamoğlu, Sayın Mansur Yavaş ile diğer başarılı başkanlar zafer kazanıp tarih yazdılar.

Siz ise “Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybettiren makosenli genel başkan” olarak tarih oldunuz!..

Saygılarımla”

KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ

CHP, önceki hafta tamamlanan yerel seçimde zaferle çıkmıştı. Gazeteci Dündar bunun üzerine Mayıs 2023’te kaybedilen genel seçimden Kılıçdaroğlu ve altılı masayı sorumlu tutarak şunları demişti:

“Son yerel seçim sonuçları gösterdi ki Kılıçdaroğlu kendisi yerine Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’tan birini aday gösterseymiş, o seçim kolayca kazanılacakmış!.. Üstelik altılı masadaki çoğu partiye, bol keseden milletvekili dağıtmaya da gerek kalmayacakmış!”

Kılıçdaroğlu, Dündar’ın bu yorumuna sert bir yazılı açıklamayla yanıt verdi. Açıklamada öne çıkan başlıklar şöyle:

*Sağdan soldan vatan evlatlarının idamlarıyla sonuçlanan 68 kuşağı fırtınasında gemisine dalga vurmamış Uğur Dündar, 1980 darbesinin ‘Bizim Uğur’u, TRT Genel Müdürü…

*28 Şubat sürecinin alt yapısında emeği olan, iş başörtü sorununa geldiğinde “İnadına mini etek, inadına dekolte” sloganlarına katkı sunan Uğur Dündar…

*Siz hiç değişmemişsiniz! Hala 1970’lerde, 80’lerde, 90’larda yaptığınızı yapmaya çalışıyorsunuz. Bu sefer olmaz!

*Şahsıma dilediğiniz kadar saldırabilirsiniz ama kardeşliğimizi dinamitlemenize müsaade etmem.

*Senin de bildiğin ama hiç hoşuna gitmeyecek bir sır vereyim. Biz helalleştik… Bu ülkede, Cumhuriyet Halk Partisi’ne bırakın oy vermeyi, adını duyunca besmele çeken muhafazakârlarımızla helalleştik. 1960’lardan kalma sağ sol kavgasının kötü mirasıyla yüzleştik. Bizlere inançsız ve din düşmanı gözüyle bakan sağcı kardeşlerimizle de helalleştik…

‘HELALLEŞTİK’

*İç Anadolu ve doğusu dahil, bırakın milletvekili çıkarmayı temsilci gönderemediğimiz şehirlerimizle konuştuk, anlaştık, helalleştik… Darbelerle, 28 Şubatlarla, faili meçhul cinayetlerle, idamlarla yüzleştik.

*Bunu vatanperver dostlarımızla yaptık. Başta kıymetli dostum Sayın Karamollaoğlu olmak üzere altılı masanın liderleri ile yaptık.

*Nasıl yaptığımızı da anlatayım. Berkin Elvan’a da ağladık, Eren Bülbül’e de… Sinan Ateş ile de vurulduk, Tahir Elçi ile de… Deniz Gezmiş’le de sehpaya çıktık, Mustafa Pehlivanoğlu ile de… Ergenekon kumpası mağdurlarına da destek olduk, suçsuz günahsız KHK mağdurları anaokulu öğretmenlerine de…

*Geçmişte yaşadığımız bütün travmalarımızı, öfkelerimizi, intikam duygularımızı ebediyen toprağa gömdük. Bütün farklılıklarımızı kabul ettik, sevdik ve kucaklaştık. Artık buradan size ve temsil ettiğiniz kimliğe ekmek çıkmaz!

‘BEDELİ NE OLURSA OLSUN MÜCADELEMİ VERİRİM’

*Toplumu kutuplaştırma, ayrıştırma, partimi yeniden halktan koparma çabaları ve çalışmaları olduğunu hissettiğim zaman Uğur Bey, siyasi arenada makosenlerimi tekrar giyerim ve bedeli ne olursa olsun bu uğurda mücadelemi veririm.

*Büyük emeklerle ve ödenen bedellerle tesis edilen bu kardeşlik yapısına, bu toplumsal ittifaka ve bu helalleşmeye saldırmayı sürdürürseniz, milletin uygarlık yolundaki bu anlaşmaya halel getirmeye çalışırsanız, bunun hesabını sorarım.

*Uğur Bey. Benim asıl işim hesap sormaktır. Büyük emeklerle ve ödenen bedellerle tesis edilen bu kardeşlik yapısına, bu toplumsal ittifaka ve bu helalleşmeye saldırmayı sürdürürseniz, milletin uygarlık yolundaki bu anlaşmaya halel getirmeye çalışırsanız, bunun hesabını sorarım.

Odatv.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir